- Federasyonlar, kulüpler, sporcular, teknik direktörler, antrenörler, menajerler, sağlık personeli ve müsabaka organizatörleri gibi sporla ilgili kişilerin kendi aralarında imzaladıkları transfer, geçici transfer, menajerlik, hizmet, vekalet ve maç organizatörlüğü gibi spor ile ilgili her türlü sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar,
- Yayın hakları sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar,
- Fikri haklar, marka haklarına ilişkin uyuşmazlıklar,
- Antrenman veya maç esnasında yaralanmalardan ötürü tazminat talepleri,
- Haksız fiilden doğan uyuşmazlıklar
Spor dünyasında uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesi asıldır. Futbol, basketbol, voleybol başta olmak üzere birçok spor dalında uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesine yönelik düzenlemeler bulunmaktadır. FIBA ve EUROLEAGUE kendi tahkim mahkemelerini kurmuş; FIFA ise uyuşmazlıkların ulusal tahkim mahkemelerinde çözümlenmesini tavsiye etmiştir.
Türkiye’de bağımsız ve tarafsız tahkim mahkemesi bulunmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığına karar vermiştir. Ülkemizde spor uyuşmazlıkları için kurulmuş mahkeme bulunmadığı için spor uyuşmazlıkları devlet yargısı veya bağımsız ve tarafsız olmayan tahkim kurulu önüne getirilmektedir.
Arabuluculuk sayesinde tahkime ve devlet yargısına başvurmak gerekmeksizin ihtilafların çözümlenmesi mümkündür.
Bazı uyuşmazlıklar tahkime uygun değildir. Özellikle işçi-işveren arasındaki sözleşmelerde yer alan tahkim şartının geçerliliği tartışmalıdır. Yargıtay bu konuda çelişkili kararlar vermektedir. Bu çelişkiyi arabuluculuk yoluyla aşmak mümkündür. Taraflar tahkim ve devlet yargısı arasında kaldıklarında arabuluculuğa başvurabilirler.
Arabuluculuk, spor için ayrı öneme sahiptir. Sporcular, kariyer sürelerinin çok kısa olması sebebiyle, kulüplerle uyuşmazlıklarının en kısa zamanda ve kulüplerle sorun yaşamaksızın çözümlenmesini tercih etmektedir. Kulüpler ise sporcularıyla uzun süre devam edecek uyuşmazlıklar sebebiyle transfer yapma yasağı, puan silme, küme düşme gibi risklerle karşı karşıya kalmak yerine arabuluculuk yoluyla sporcularla anlaşma yolunu tercih edebilir. Sponsorluk, marka, eser, yayıncılık sözleşmeleri gibi birçok sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar kısa sürede çözümlenebilmektedir.
Arabuluculuk sürecinin gizli olması, tarafların süreci serbestçe ve içtenlikle yürütmesinde etken olmaktadır.
Tarafların arabulucuyu seçme hakları vardır. Taraflar spor hukuku uzmanı arabulucu ile çalışabilirler. Taraflar sporcu, hakem, spor yöneticiliği geçmişi olan, spor hukukunda uzmanlığı bulunan arabulucu seçebilir ve sektörü iyi bilen arabulucu önünde uyuşmazlığı çözümleyebilirler. Uzman arabulucu, sporun özel yapısını, tahkim ve devlet yargısı kararlarını dikkate alarak öneri getirebilir. Böylece tarafların hukuka uygun bir anlaşma yapmaları sağlanır.
Arabuluculukta usul serbesttir. Taraflar -gizliliğin sağlanması şartıyla- istedikleri yerde ve zamanda toplantı yapabilirler. Taraflar bir araya gelmeye lüzum kalmaksızın telekonferans yoluyla veya İnternet aracılığıyla çevrimiçi (online) görüşme yapabilirler. Böylece farklı şehirlerde ve hatta farklı ülkelerde bulunan taraflar teknoloji desteği ile birkaç saat içinde uyuşmazlığı çözebilirler.
Arabuluculukta ücret tahkim ve devlet yargısına göre düşüktür. Dava harcı ödenmemektedir. Deliller için ücret ödenmemektedir. Yargılama masraflarından tek başına sorumlu olmak söz konusu değildir. Karşı vekalet ücreti bulunmamaktadır. Arabuluculuk ücreti, aksine anlaşma olmadıkça, taraflarca eşit ödenmektedir. İş davaları ve ticari davalar gibi dava şartı arabuluculuk kapsamında yer alan işlerde arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşma sağlanamazsa, 2 saatlik ücret devlet tarafından karşılanmaktadır.
Arb. Av. Mert YAŞAR
spor hukuku ve arabuluculuk, spor hukuku uzman arabulucu